Adres Atatürk Mah, Turgut Reis Cd. No:22, 10010 Karesi / Balıkesir

What Are You Looking For?

Biorezonans Terapileri

 

Dünyada ve ülkemizde yaygınlaşmakta olan  integratif tıp uygulamalarından biri olan rezonans terapileri vücutta enerji bazlı değişimler yaratan ve cihazlar yardımıyla uygulanan tamamlayıcı tıp uygulamalarından biridir.

Rezonans Fransızca kökenli bir fizik terimidir. Kolayca anlaşılabilmesi adına , rezonans terimi iki frekansın uyumlanması olarak açıklanabilir. Rezonans terapilerinde yapılan işlem vücuda dışarıdan verilen titreşimlerle vücudun etkileşime sokulması ve vücudun enerjetik doğasında değişiklik yaratılmasıdır. 

Ülkemizde giderek yayılan , kullanım alanları genişletilen rezonans terapileri ; bebek, çocuk, yetişkin, yaşlı fark etmeksizin her yaş grubuna uygulanabilmektedir. Tamamen biyolojik ve enerji üzerine bir tıbbi  tedavi yöntemi olan bu terapide ilaç kullanılmamakla birlikte herhangi bir yan etki de görülmemektedir. Rezonans enerji ile ortaya çıkan bir şifadır.

 BİOREZONANS NEDİR?

Son yüz yıldır kuantum fiziğindeki olağanüstü gelişmelerle, madde ve enerji hakkında bilgilerimiz klasik fiziğin kabullerinden oldukça farklı bir noktaya taşınmıştır. Kuantum fiziğine göre her madde kendi yapı taşı olan atomla bağlantılıyken, atomun çekirdeği fizikteki temel parçacıklardan olan kuarklarla bağlantılıdır. Bildiğiniz gibi atomlar ve içindeki parçacıklar saf enerji içerir. Einstein, sadece atomun değil evrendeki herhangi bir maddenin de enerjiden oluştuğunu kanıtlamıştır. Bu enerji aynı zamanda o atomun fiziksel özelliklerini taşıyan rezonansı yani frekansıdır.

Biofotonlar, canlı dokulardan yayılan elektromanyetik ısınımlara verilen isimdir. Biofotonlarla ilgili olarak öncelikle Prof. Popp ve ekibinin yaptıkları, bütün dünyada yankı uyandırmakta ve biofoton çalışmalarına yön vermektedir. Prof. Popp’a göre bu frekansların (rezonansın) vücudumuzda biyofoton olarak hücresel iletimi sağladığı keşfedilmiştir.

Hastalıklar esnasında vücudun fizyolojik frekansları(biyofotonlar) etkilenir, patolojik frekanslar oluşur. Buna vücudumuza giren çevresel faktörler (alerji,virüs,bakteri,parazit,ağır metaller, kimyasal maddeler, emosyonel nedenler vs.) sebep olur. Biorezonans cihazları ile bu patolojik maddelerin (stresörlerin) yarattığı patolojik frekanslar biyofiziksel olarak tam tersi (ayna görüntüsü) üretilerek vücuda geri verilir.Bu sayede patolojik frekanslar nötürleştirilerek fizyolojik  frekanslar güçlendirilir. Tekrarlayan seanslar neticesinde de homeostaz sağlanır.

Biorezonans, hastaların kendilerini iyileştirme yeteneklerini yeniden kazanmalarına yardımcı olmak için Çin tıbbının eski şifa sanatları ve homeopati ile birlikte biyofizik ve biyokimyanın bilimsel disiplinlerinden yararlanır. Vücudun kendi kendini iyileştirme fonksiyonlarını güçlendirirken organizma üzerindeki yükleri hafifleterek iyileşme kapasitesini artırır.

Biorezonans tedavi için madde kullanmaz , bünyede bir değişiklik yapmak için, maddenin enerjetik yapısını (yani maddenin enerjetik yayılımını-paternini) kullanır ve vücutta “enerji” seviyesinde bir değişim yaratır. Enerji seviyesinin, sağlık ya da hastalıkta asıl belirleyici olduğu hem akupunktur, hem homeopati hem de biorezonansın gerçeğidir. İlaçlar ya da madde düzeyinde yapılan müdahaleler biorezonansın konusu değidir. Biorezonans; farklı bir “seviye” den yaklaşır ve bu seviyede güçlü bir “iyileşme olasılığı” barındırır.

BİOREZONANSIN GELİŞİMİ

Rezonans terapileri adı altında birbirinden farklı teknolojileri olan farklı tip cihazlar ve yöntemler olsada anlaşılmasının kolaylaştırılabilmesi adına rezonans terapilerini 2 gruba ayırmak mümkündür. Klasik biorezonans cihazları ve PEMF (manyetik biorezonans) cihazları ile yapılan terapiler olarak ikiye ayrılabilir.

 Klasik biorezonans 1970’li yıllarda tıp doktoru Franz Morell ve elektronik mühendisi Erich Rasche tarafından homeopati tecrübesi ve temelde akupunktur konusunda çalışmalarıyla bilinen Dr. Voll’ün elektro-akupunktur ölçümleri sırasında yapılan gözlemlerinin homeopati kurallarıyla birleştirilmesini temel alır. Akupunktur noktalarının elektriksel direnç ölçümlerinin test edilmesi, elektro-akupunktur olarak bilinir. Biorezonans; elektro-akupunktur testleri sırasında kullanılan elektriksel devre içine homeopatik ilaçların sokulmasını, akupunktur noktasından alınan elektriksel direnç ölçümünü değiştirdiği gözlemine dayanır. Homeopatik ilacın etkisi, vücudun meridyen sisteminde elektriksel değişikliklere yol açmaktadır ve bu gözlem biorezonansın temelini oluşturur. Her madde enerjetik bir özelliğe, bir frekans paternine sahiptir. Maddesel etkilerinin yanında bu frekans paterni de vücutta etkileşime girmektedir. Bu frekans paternini pratik olarak ölçmek mümkün değildir ancak, vücut üzerindeki etkileri, yarattığı elektriksel değişim ölçülebilir. Yani homeopatik bilgi, şu andaki teknoloji ile ölçülemez, vücut  üzerine etkileri ile ölçülebilir.

Klasik biorezonans da ; rezonans için vücuttan (endojen biorezonans) veya biyoaktif maddelerden (exojen biorezonans) elektrotlar yardımıyla alınan elektromanyetik titreşimler kullanılır. Biorezonansda dışarıdan elektriksel ya da manyetik bir uyarım yapılmaz. Bunun yerine vücuttan ya da maddelerden alınan elektriksel titreşimler kullanılır.

Uygulama olarak endojen ve exojen biorezonans küçük farklılıklar gösterir. Exojen biorezonansta kullanılan cihaza alerjen maddeler, bağımlılık yaratan maddeler, toksik maddeler, ya da homeopatik ilaçlar tanıtılır ve işlem sırasında bu maddelerden alınan elektromanyetik sinyal örneği kullanılır.

Maddeden alınan elektromanyetik titreşim vücut için faydalı olduğu test edilmiş maddeler için(örneğin homeopatik ilaçlar) ters çevrilmeden, toksik ya da allerjik maddeler için ise sabit fazlı olarak ters çevrilerek kullanılır. Frekansın sabit fazlı olarak ters çevrilmesi ve vücuda bu şekilde verilmesi o madde ile ilgili elektromanyetik bilginin zayıflatılmasını amaçlar.

Endojen biorezonans da ise sinyal kaynağı olarak vücuttaki problem alanları, organlar ya da akupunktur noktaları üzerine yerleştirilen farklı büyüklükteki elektrotlar kullanılır. Bu elektrotlar yardımıyla alınan elektromanyetik titreşimler yine aynı şekilde sabit fazlı olarak ters çevrilir ve kişinin ellerinde tuttuğu elektrotlar yardımıyla vücuda iade edilir. Yani endojen biorezonans terapilerinde sinyal kaynağı olarak vücuttan alınan titreşimleri kullanır. Amaç problemli elektromanyetik bilginin ters çevrilmiş frekanslar yoluyla zayıflatılmasıdır .

Biorezonans terapileri bir çok endikasyonda kullanılmaktadır .

Bağımlılıklar (sigara,alkol,madde vb.)

Allerjik hastalıklar

Kronik yorgunluk

Akut ve kronik hastalıklar

Karaciğer problemleri

Kilo problemleri ve obezite

Yiyecek-içecek bağımlılığı(hamur işi,kahve …vb.)

Bağışıklık güçlendirme

Mide-bağırsak sağlığı

Vücudu toksinlerden temizleme

Romatizma vb ağrılar

Panik atak

Ruhsal ve duygusal dengesizlikler

İskelet sistemi,kemik ve eklem rahatsızlıkları, artrit, romatizmal ağrılar

Baş ağrıları ve migren

Kas problemleri

Cilt problemleri

Omurga problemleri

Uykusuzluk

Biorezonans ile ruhsal, zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak frekans ve titreşimlerimiz bir harmoni içerisinde tekrar düzenlenir.


Bu konuyla ilgili yazılar  Uzm.Dr.Ersal S.Işık tarafından hazırlanan yazılardan hazırlanmıştır. Bu sitede anlatılanlar klasik tıbbi yöntemler, tıbbi  tedaviler, tedavi önerileri ya da tibbi tedaviye alternatif yöntemler değildir.Bahsedilen yöntemler " tamamlayıcı ve destekleyici terapiler " kapsamındadır.Uygulamadan önce doktorunuza danışınız.